Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ÇOCUKLARDA İNATLAŞMA

  2 yaş civarı çocuk yavaş yavaş anneden kopmaya ve bağımsızlaşmaya başlar. “ ben yapacağım”, “hayır”, “istemiyorum” gibi ifadeleri sık duymaya başlarız. Çocuk artık bir benlik inşa etmeye başlamaktadır, keşfetmek, deneyimlemek ister. O yüzden 2 yaş sonrasından itibaren okul öncesi döneminde çocuğun inatlaşması doğaldır hatta sağlıklı bir süreçtir. Bu dönemde anne-babanın olur olmaz her şeye “hayır” demesi çatışmaları yanında getirir. Çocuğun güvenliği söz konusuysa çocuğa tabi ki   hayır denmelidir. Fakat ortada hayat memat meselesi diyeceğimiz bir durum yoksa çocuk biraz daha serbest bırakılıp keşfetmesine fırsat tanınmalıdır. Okul öncesi dönemi sonrasında çocuk inatlaşmaya devam ediyorsa, anne-babanın her dediğini hiç düşünmeden reddediyorsa, çocukla ilişkinizi ve bağınızı gözden geçirmeniz   gereklidir. Bu noktada bazı soruları kendinize sormanız ve düşünmeniz gerek: Çocuğunuzla ekrandan uzak, kaliteli vakit geçiriyor musunuz? Çocuğunuzun dünyasına karşı ne kadar ilgi

SORUMLULUK SAHİBİ ÇOCUKLAR

  Her şeyin en iyisini çocuklarımıza sunar, onlara güzel bir hayat yaşatmak için elimizden geleni yaparız. Çocuklarımız motive olsun diye bir taraftan da   onlara hayatın zorluklarından bahseder,     alın teri ve emek ile para kazanan insanları gösterip “bak, okumazsan bunlar gibi olursun, kafanı kullan” diye söyleriz. Sorumluluklarını yerine getiren çocuklar için sözlerimizi ve davranışlarımızı gözden geçirmeli, aşağıdaki hususlara dikkat etmeliyiz.  Çocuğa sürekli hayatın zorluklarından bahsetme: Çocuğa sürekli hayatın zorluklarından bahsetmek ona büyümenin acılı bir şey olduğunu öğretir. Ve bu çocuklar sorumluk almaktan kaçarlar. Çocuğu harekete geçirmek, motive etmek her türlü olumsuz cümlelerden vazgeç:   “ “Büyüdün artık sen, bırak tembelliği” , “yavrum odan var, bilgisayarın var, her şeyin var, neyin eksik, yapman gereken tek şey çalışmak onu da yapmıyorsun. Biz babanla akşama kadar senin için çalışıyoruz, yoruluyoruz. Eve geliyoruz, sen ne yapıyorsun, tembel tembel yatı

ÇOCUĞA SINIR KOYABİLMEK

  Her çocuğun sağlıklı gelişimi için sınırlara ihtiyacı vardır. Çocuğa sınır koymanın yolu doğru disiplinden geçer. Disiplin; ceza vermek, bağırmak, insani olmayan yolları kullanarak çocuğa bir işi yaptırmak değildir. Disiplin, ailede uyulacak kurallar bütününün çocuğa aktarılmasıdır. Bunu yaparken çocukla doğru iletişim kurulmalı ve kendimizi insani yollarla ifade edebilmeliyiz. Çocuğu disipline etmek için vakit ayırmak, emek vermek gerekir. Örneğin; kahvaltı sofrasında, akşam yemeklerinde neler konuşuyoruz? Akşam yatarken ne yapıyoruz? Akşam yatmadan önce çocuğumuzla 10 dakika da olsa gün içinde olanları konuşmak, sakin, dingin bir şekilde sohbet edebilmek gerek.   Disiplinin olmazsa olmaz iki öğesi aşılama* ve budama*dır. Aşılama nasıl olur?  Onlara değerlerimizi anlatacağız, aşılayacağız. Örneğin; çevreyi rahatsız ettiğinde “amca kızar, teyze bizi buradan kovar” gibi sözler yanlıştır. Bu telkini duyan çocuk “diğer insanlar olmasa ben her istediğimi yapardım. Onlar yüzün