Ana içeriğe atla

BEBEKLİ UMRECİLERE TAVSİYELER

Bu yazıyı yazmamdaki amaç, bebekle umreye gidecek olanları, tüm söylenenlere rağmen biraz cesaretlendirmek ve ne yapmaları gerektiği konusunda yardımcı olmaktır. Bana "Pişman mısın, bebekle çok zor olmuştur" diyorlar. Kişi, oralara gider de pişman olur mu hiç! Bence hayatın her döneminde, ne zaman imkan olursa hiç tereddüt etmeden gitmeli insan, Allah kolaylığını verir elbet. Hem "Şüphesiz, zorlukla beraber bir kolaylık vardır" ayetiyle müjdelemiyor mu bizi Rabbimiz? Güzel düşünelim ki güzel olsun, gönlümüzce olsun her şey. Aksi takdirde benim gibi söylenenlere kulak asıp vazgeçme aşamasına kadar gelebilirsiniz. Şükürler olsun ki böyle bir hatadan döndüm ve Rabbim bana, oraları görmeyi nasip etti.

Gelelim umre yolculuğumuza:
Umre için yola çıktığımızda kızımız 21 aylık idi ve aylardan şubat idi. Öncesinde ufak çaplı bir araştırma yaptım. Kızım için hazırlayacağım eşyaları listeledim. Fazla kıyafet götürmeye hiç gerek yok. Mekke'de çamaşırlar çok hızlı bir şekilde kuruyor. Medine hem serin hem de daha kısa süre kalındığı için çamaşır orada pek sıkıntı olmuyor. Bebeğiniz için şunları temin ederseniz rahat edersiniz:

  • Askılı ve kısa kollu zıbınlardan 4-5 adet, 2 adet de uzun kollu zıbın.
  • 1-2 hırka ve yelek, 
  • 2 uzun kollu kalınca kazak, 3-4 adet ince uzun kollu tişört, 4 adet kısa kollu tişört.
  • Alt için 2 adet kalınca tayt veya eşofman. 3-4 adet ince alt kıyafet, 2-3 adet kilotlu çorap, 7-8 çift çorap.
Benim götürdüklerim bunlardı, tabi sizi ihtiyaca binaen artırıp azaltabilirsiniz. Bunların yanı sıra en önemli 3 eşya var ki bunlar olmadan işiniz biraz zor:




  • Baston bebek arabası: Özellikle Medine'de gezerken, Mescid-i Nebevi'de vakit namazlarımızı kılarken ve gezilerde çok işimize yaradı. Mescid-i Haram'a bebek arabası almadıkları için Mekke'de sadece gezilerde ve  kullanabildim. 
  • Kanguru: Mekke'de Mescid-i Haram'a giderken her daim yanımdan eksik etmeye çalıştım.  Özellikle tavaf sırasında,  bebeği kanguruda taşımanın kucakta taşımaktan daha güvenli olduğunu düşünüyorum ve daha az yorucu oluyor. Umre yaparken, Sa'y esnasında kucakta veya  yanımda yürüterek yaptığım da oldu. Fakat Sa'y alanı biraz soğuk olduğundan çocuğunuzu üşütmemek için ortadaki pervanesiz kısımda Sa'y'ınızı yapsanız daha iyi olur. 
  • Çocuk güvenlik kemeri: Medine'de ve Mekke'de nereye gidersem gideyim bu kemeri yanımdan
    hiç eksik etmedim. Özellikle namaz kılarken, gezerken ip uzunluğu dışında yanımdan uzaklaşamadı. Bu şekilde ezilme ve kaybolma tehlikesinden emin olduk Allah'ın izni ile. Sürekli bu kemeri takıp çocuğu da bunaltmamak gerekiyor. Mescid-i Haram'ın kalabalık olmadığı saatlerde gittiğimizde namaz dışında bu kemeri takmadım, kızım kendisi dolaştı, koştu, bazen başka çocuklarla oynadı.

Mescid-i Nebevi'de ve Mescid-i Haram'da çocuğumdan dolayı gördüğüm pozitif ayrımcılığı bizim otellerdeki Türklerden beklediğim için hayal kırıklığına uğradım. Daha da kötüsü "çocukla gelmeseydin" mesajlı muamelelerle karşılaştım.Bir de bizim Türk milleti aşırı korumacı olduğu için çocukla alakalı bir çok söz duyabilirsiniz; "çocuk sıkışır, ezilir, kaybolur, mikrop kapar, çocuk yeri değil burası, bırakacak yerin yok muydu" bunlar duyacağınız sözlerden sadece bir kaç tanesi.  Bu sözleri ciddiye almayın, stres yapmayın, sabırlı olun ve elinizden geldiği kadar cevap vermemeye çalışın. Böylece kalp kırmamış ve sonradan pişman olacağınız şeyler söylememiş olursunuz.  Fakat bunların yanısıra "Ne iyi yapmışsın kızım,genç yaşında çocukla gelmişsin. Allah ecrini iki katına çıkarsın" diye dualar da edenler oldu. Bebekliyim diye kendinizi çevreye tamamen de kapatmayın; çünkü çok güzel insanlarla tanışabilirsiniz.

Zaten Mescid-i Nebevi'de ve Mescid-i Haram'da, üç çocuklu, dört çocuklu Arapları, Afganları ve diğer milletlerden bir çok insanı görünce rahatlayacaksınız. Küçük yaşta farklı milletlerden çocuklarla oyun oynaması.çocuğunuz için çok güzel bir deneyim olacak. Oynamasa bile sadece izlemesi bile ona çok şey katacak emin olun.

Bunların dışındaki genel tavsiyeler:

  • Bebeğinizle dışarıya çıkarken, yanınıza süt, hurma, çerez, kraker, elma, muz gibi yiyeceklerden (bebeğiniz ne severse)  almayı ihmal etmeyin.
  • Siz namaz kılarken bebeğinizin oyalanabileceği oyuncaklar; küçük bebekler için çıngırak, pet şişe, poşet gibi elinde oyalanabileceği şeyler; biraz büyük çocuklar için resimli kitap, dergi, boya kalemi, küçük silinebilir yazı tahtaları, pipetler vs. alabilirsiniz. Unutmayın çocuk her yerde çocuk ve her yerde işi oyundur. 
  • Özellikle ihrama girmeye giderken yanınıza hırka, yelek almayı sakın unutmayın. Mescid-i Haram'da da sürekli yanınızda hırka bulundurun ki   içerideki ısı değişiminden çocuğunuz etkilenmesin. 
  • Bir yedek kıyafet ve bebeğin sırtına koymak için ter bezlerinden iki-üç tane çantanızda muhakkak bulunsun. 
Tedbir bizden takdir Allah'tan. Geçmiş ve gelecek Umrelerimiz cümleten kabul olsun inşallah... 


Yorumlar

  1. deneyimleriniz çok faydalı olucak benim için oğlumda kızınız gibi 21 aylık umreye gidicek aynı ayda bbekle deneyim yaşayan brine rastlamak rahatlattı. Allah teala tekrarını nasip etsin

    YanıtlaSil
  2. Deneyimleriniz icin cok tesekkürler. Bizde uygulamaya calisacagiz Allahin izniyle.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Teşekkürler. Yorumunuz kontrol edildikten sonra yayınlanacaktır.

Bu blogdaki popüler yayınlar

ERKEN ÇOCUKLUKTA MASTÜRBASYON VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

"Mastürbasyon (kendi kendine doyum), 3-5 yaşlar arasında sık rastlanan bir davranıştır ve çocuğun kendi bedenini tanıma eyleminin bir parçasıdır." diyor Haluk Yavuzer   Çocuğu Tanımak ve Anlamak   adlı kitabında. Gerçekten de öyledir. Çocuklarınızı dikkatli izlediyseniz, cinsel organlarına önce tesadüfen dokunduğunu, onu fark ettikçe dokunma isteklerinin artığını görmüş olmalısınız. Bu aşamada 'çek elini oradan, ayıp, terbiyesiz' diyerek ellerine vurmadıysanız ve zorla bu davranıştan vazgeçirmeye çalışmadıysanız bir süre sonra oraya olan aşırı ilgisinin kendiliğinden kaybolduğunu görürsünüz.

ÇAYLAK İLE FİLOZOF 1 - BEN BİR NEYİM? /ÖZKAN ÖZE

  İnsan ancak kendinde var olanı verebilir.  Hani biz diyoruz ya çocuklarımıza "aman evladım insanların değerini bil ,sev , saygılı ol" . Çocuk kendinde olmayanı diğerine nasıl versin? Kendine saygısı olan başkasına da saygı duyar; kendini değerli gören başkasını da sevebilir. Bir insanın kendi ile barışması, kendini değerli görmesi; kim olduğunu bilmesinden, kendini tanımasından geçer.  Ahlaki gelişimin temeli de "ben  algımızın nasıl olduğuna bağlıdır"  diye düşünüyorum.  Bu kitabı hem insanın kendini tanıması ve  anlamlandırması açısından hem de çocuklarda ahlaki gelişime katkı sağlayacak olmasından dolayı önemli görüyorum.  Çocukken böyle kitaplara denk gelmek isterdim. Yine de okumak için geç değil, kaç yaşında olursanız olun. Yayınevi kitabı 9 yaş üzeri olarak belirlemiş; çocuğunuzun okuma seviyesine, gelişim düzeyine göre yaş grubunun 11-12 yaş düzeyinde olabileceğini düşünmekle birlikte kitabın ortaokul, lise öğrencilerine de uygun olabile...