Ana içeriğe atla

LOREENA MCKENNİTT

Hani bazen olur ya insana, kafasında kırk tilki dolaşır, kırkının da kuyruğu birbirine değmez. Bir düşünceden başka bir düşünceye atlar. Beyni yorulur ve insan bu duruma daha fazla dayanamaz, bitap düşer. 

Beynin biraz dinlenmesi için yapılacak en iyi şey, kitap okumaktır bana göre. Ama bazen öylesine dolar taşar ki düşünceler kafamın içinde, basit bir kitaba dahi konsantre olamam. İşte böyle zamanlarda kitaplar beynimin, Loreena Mckennitt’in o naif sesi ise ruhumun şifası olur. Bir yandan kitabımı okurken bir yandan onu dinlerim; hem beynim dinlenir, hem ruhum.


Peki kimdir bu turuncu saçlı, tatlı kadın? Benim bildiğim; İrlanda asıllı, Kanada’lı bir sanatçı ve bir piyanist. İrlanda, İskoçya, Galler gibi bölgelerde yaygın, geleneksel bir müzik olan Kelt  Müziğini yapar ve şiirlerini bu müziğe uygun biçimde besteleyerek söyler. Yumuşak, naif bir sesi vardır. Dinleyenini, dinlendirmekle kalmaz, ona huzur verir. Kendisi hakkında detaylı bilgiyi burada bulabilir, müziğini ve şarkılarını dinleyebilirsiniz.

Keyifli dinlemeler ve dinlenmeler…   


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BEBEKLİ UMRECİLERE TAVSİYELER

Bu yazıyı yazmamdaki amaç, bebekle umreye gidecek olanları, tüm söylenenlere rağmen biraz cesaretlendirmek ve ne yapmaları gerektiği konusunda yardımcı olmaktır. Bana "Pişman mısın, bebekle çok zor olmuştur" diyorlar. Kişi, oralara gider de pişman olur mu hiç! Bence hayatın her döneminde, ne zaman imkan olursa hiç tereddüt etmeden gitmeli insan, Allah kolaylığını verir elbet. Hem "Şüphesiz, zorlukla beraber bir kolaylık vardır" ayetiyle müjdelemiyor mu bizi Rabbimiz? Güzel düşünelim ki güzel olsun, gönlümüzce olsun her şey. Aksi takdirde benim gibi söylenenlere kulak asıp vazgeçme aşamasına kadar gelebilirsiniz. Şükürler olsun ki böyle bir hatadan döndüm ve Rabbim bana, oraları görmeyi nasip etti. Gelelim umre yolculuğumuza: Umre için yola çıktığımızda kızımız 21 aylık idi ve aylardan şubat idi. Öncesinde ufak çaplı bir araştırma yaptım. Kızım için hazırlayacağım eşyaları listeledim. Fazla kıyafet götürmeye hiç gerek yok. Mekke'de çamaşırlar çok hızlı bir...

ERKEN ÇOCUKLUKTA MASTÜRBASYON VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

"Mastürbasyon (kendi kendine doyum), 3-5 yaşlar arasında sık rastlanan bir davranıştır ve çocuğun kendi bedenini tanıma eyleminin bir parçasıdır." diyor Haluk Yavuzer   Çocuğu Tanımak ve Anlamak   adlı kitabında. Gerçekten de öyledir. Çocuklarınızı dikkatli izlediyseniz, cinsel organlarına önce tesadüfen dokunduğunu, onu fark ettikçe dokunma isteklerinin artığını görmüş olmalısınız. Bu aşamada 'çek elini oradan, ayıp, terbiyesiz' diyerek ellerine vurmadıysanız ve zorla bu davranıştan vazgeçirmeye çalışmadıysanız bir süre sonra oraya olan aşırı ilgisinin kendiliğinden kaybolduğunu görürsünüz.

ÇAYLAK İLE FİLOZOF 1 - BEN BİR NEYİM? /ÖZKAN ÖZE

  İnsan ancak kendinde var olanı verebilir.  Hani biz diyoruz ya çocuklarımıza "aman evladım insanların değerini bil ,sev , saygılı ol" . Çocuk kendinde olmayanı diğerine nasıl versin? Kendine saygısı olan başkasına da saygı duyar; kendini değerli gören başkasını da sevebilir. Bir insanın kendi ile barışması, kendini değerli görmesi; kim olduğunu bilmesinden, kendini tanımasından geçer.  Ahlaki gelişimin temeli de "ben  algımızın nasıl olduğuna bağlıdır"  diye düşünüyorum.  Bu kitabı hem insanın kendini tanıması ve  anlamlandırması açısından hem de çocuklarda ahlaki gelişime katkı sağlayacak olmasından dolayı önemli görüyorum.  Çocukken böyle kitaplara denk gelmek isterdim. Yine de okumak için geç değil, kaç yaşında olursanız olun. Yayınevi kitabı 9 yaş üzeri olarak belirlemiş; çocuğunuzun okuma seviyesine, gelişim düzeyine göre yaş grubunun 11-12 yaş düzeyinde olabileceğini düşünmekle birlikte kitabın ortaokul, lise öğrencilerine de uygun olabile...