Ana içeriğe atla

ÇOCUKLARDA İNATLAŞMA

 


2 yaş civarı çocuk yavaş yavaş anneden kopmaya ve bağımsızlaşmaya başlar. “ben yapacağım”, “hayır”, “istemiyorum” gibi ifadeleri sık duymaya başlarız. Çocuk artık bir benlik inşa etmeye başlamaktadır, keşfetmek, deneyimlemek ister. O yüzden 2 yaş sonrasından itibaren okul öncesi döneminde çocuğun inatlaşması doğaldır hatta sağlıklı bir süreçtir.

Bu dönemde anne-babanın olur olmaz her şeye “hayır” demesi çatışmaları yanında getirir. Çocuğun güvenliği söz konusuysa çocuğa tabi ki  hayır denmelidir. Fakat ortada hayat memat meselesi diyeceğimiz bir durum yoksa çocuk biraz daha serbest bırakılıp keşfetmesine fırsat tanınmalıdır.

Okul öncesi dönemi sonrasında çocuk inatlaşmaya devam ediyorsa, anne-babanın her dediğini hiç düşünmeden reddediyorsa, çocukla ilişkinizi ve bağınızı gözden geçirmeniz  gereklidir.

Bu noktada bazı soruları kendinize sormanız ve düşünmeniz gerek:

Çocuğunuzla ekrandan uzak, kaliteli vakit geçiriyor musunuz?

Çocuğunuzun dünyasına karşı ne kadar ilgilisiniz?

Kahvaltı sofralarında, akşam yemeklerinde ne konuşuyorsunuz?

Öfke kontrolünüz var mı? Tepkisel misiniz?

Eşinize ve çocuklarınıza karşı kontrolcü müsünüz?

Ayrıca hem okul öncesi dönemde, hem de okul dönemi ve ergenlik döneminde çocuğun her isteğine, her söylediğine karşı otomatik bir şekilde hayır demeyin, hayır dediğiniz durumları fark edin. İsteğinin makul olup olmadığını değerlendirmek için “bir düşüneyim” diyebilirsiniz.

7 yaş sonrası evinizde düzenli aile toplantıları yaparak çocuğun kendisini ifade etmesine zemin hazırlamış olursunuz.

Bir konuda  hayır diyorsanız bunun gerekçesini söyleyin ve konu hakkında onun da kendisini ifade etmesine fırsat tanıyın.

Örneğin 14 yaşındaki kızınızın akşam on bire kadar dışarıda olmasını istemiyorsanız “kötü kız mı olacaksın, otur oturduğun yerde” diye bağırmak yerine ona “bak kızım haberlerde, orda burada kötü şeyler duyuyorum, senin için endişeleniyorum , o saatte dışarıda olman uygun değil” gibi bir konuşma yapabilirsiniz. Bazı durumlarda verilecek cevap tabi ki hayır demektir. Konu ne olursa olsun çocuğun kendisini ifade etmesine izin verin, içine atmasın.

Özetle; çatışma yaşadığınız konuları düşünün, küçük çocukların keşfetmelerinin önündeki engelleri kaldırın, 4-5 yaşlarından sonra çocuklarınızın kendilerini ifade edebilmelerine zemin hazırlayın. Aile toplantıları, kahvaltı sofraları,  akşam yemekleri, akşam yatmadan önceki 10-15 dakikalık zaman dilimleri çocukların en alıcı olduğu saatlerdir.

Tuğba Kadiroğlu

Çocuk Gelişimciu

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BEBEKLİ UMRECİLERE TAVSİYELER

Bu yazıyı yazmamdaki amaç, bebekle umreye gidecek olanları, tüm söylenenlere rağmen biraz cesaretlendirmek ve ne yapmaları gerektiği konusunda yardımcı olmaktır. Bana "Pişman mısın, bebekle çok zor olmuştur" diyorlar. Kişi, oralara gider de pişman olur mu hiç! Bence hayatın her döneminde, ne zaman imkan olursa hiç tereddüt etmeden gitmeli insan, Allah kolaylığını verir elbet. Hem "Şüphesiz, zorlukla beraber bir kolaylık vardır" ayetiyle müjdelemiyor mu bizi Rabbimiz? Güzel düşünelim ki güzel olsun, gönlümüzce olsun her şey. Aksi takdirde benim gibi söylenenlere kulak asıp vazgeçme aşamasına kadar gelebilirsiniz. Şükürler olsun ki böyle bir hatadan döndüm ve Rabbim bana, oraları görmeyi nasip etti. Gelelim umre yolculuğumuza: Umre için yola çıktığımızda kızımız 21 aylık idi ve aylardan şubat idi. Öncesinde ufak çaplı bir araştırma yaptım. Kızım için hazırlayacağım eşyaları listeledim. Fazla kıyafet götürmeye hiç gerek yok. Mekke'de çamaşırlar çok hızlı bir

ERKEN ÇOCUKLUKTA MASTÜRBASYON VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

"Mastürbasyon (kendi kendine doyum), 3-5 yaşlar arasında sık rastlanan bir davranıştır ve çocuğun kendi bedenini tanıma eyleminin bir parçasıdır." diyor Haluk Yavuzer   Çocuğu Tanımak ve Anlamak   adlı kitabında. Gerçekten de öyledir. Çocuklarınızı dikkatli izlediyseniz, cinsel organlarına önce tesadüfen dokunduğunu, onu fark ettikçe dokunma isteklerinin artığını görmüş olmalısınız. Bu aşamada 'çek elini oradan, ayıp, terbiyesiz' diyerek ellerine vurmadıysanız ve zorla bu davranıştan vazgeçirmeye çalışmadıysanız bir süre sonra oraya olan aşırı ilgisinin kendiliğinden kaybolduğunu görürsünüz.

GEBELİKTE 2'Lİ VE 3'LÜ TARAMA TESTİ

Gebelikte yapılan 2'li ve 3'lü tarama testleri, anne karnındaki bebekte görülebilecek kromozomal hastalıkların tespit edilmesi için yapılır. Bu hastalıkların başında da Down Sendromu gelir. Son zamanlarda özellikle de muhafazakar kesimlerde, bu testlere karşı aşırı ön yargıların bulunduğuna şahit oluyorum. Bunun sebebi ise; bu testlerden çıkabilecek olası olumsuz sonuçların kürtaja sebep olabileceğidir ve gerçeklik payı da vardır. Peki "bebeğim engelli olacaksa hiç doğmasın" diye düşünen bir anne, sağlıklı doğacak sandığı bebeği  engelli doğduğunda ne hissedecek? Büyük bir şok geçirme ve ardından bebeği reddetme ihtimali yüksek. Sonuç böyle olacaksa engelli bebeklerin, anne karnında yaşamına son verilmesi gerektiğini söylemiyorum ve böyle bir şeyi asla tasvip etmiyorum. Zira şer bildiklerimizde hayır, hayır bildiklerimizde şer vardır.